Maalesef 50 binden fazla insanımızı kaybettik. İş dünyasından gelen talepler doğrultusunda Gaziantep Sanayi Odası olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak hedefiyle, firmalarımızla sektör bazında görüşmelerde bulunarak hazırlamış olduğumuz raporları ilgili Bakanlıklar, kurumlar ve üst kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ileterek çözüme kavuşmasında etkin rol üstlendik. Gaziantep bu süreçte hem yara alan hem yara saran kent oldu ve bizler de ilk günden itibaren sahadaydık. Bu süreçte tek yürek olup eşsiz bir dayanışma örneği gösteren aziz milletimize, canı pahasına gece gündüz demeden arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm kuruluşlara, sağlık ve güvenlik çalışanlarına, yardım kuruluşlarına, bölgemizin toparlanması için destek veren kamu kuruluşlarımıza, yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyorum. “Depremin acısı halen yüreğimizde” diyen Adnan Ünverdi, “6 Şubat sabahı saat 04:17’de çok büyük bir felaket yaşadık. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Seneler, asırlar geçse de depremin ne zaman ve nerede olacağını bilmiyoruz. Allah böylesi bir acıyı bir daha hiç kimseye yaşatmasın” ifadelerini kullandı. Doğru planlama ve güvenli yapılarla hem kendimizi hem gelecek nesillerimizi koruma altına almak hepimiz için görev, sorumluluk ve en başta bir zorunluluktur. 5 milyon insanımızı etkileyen bu büyük felakette her anlamda çok büyük yaralar aldık. Fabrikalarımızın yıkılması, makine parkurlarımızın zarar görmesi nedeniyle üretimin durduğu bir dönemde; sanayimiz, ticaretimiz, ihracatımız ve en başta hayati faaliyetlerin sürdürülebilmesi için istihdamımızın devamlılığı konusuna sanayiciler olarak öncelik verdik. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, 6 Şubat depreminin yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin acılarını paylaşıyorum. Allah ülkemizi ve tüm insanlığı her türlü felaketten korusun inşallah” ifadelerine yer verdi. AFAD Koordinasyon Merkezi koordinasyonunda tüm kurumlarımızla birlikte hareket ettik. Bu doğrultuda, psikolojik, sosyal ve ekonomik anlamda felaketin yaralarını sarmak ve hasarını onarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Kelimelerle anlatılamayacak acılar yaşadık. İş dünyamız ile birlikte fabrikalarımızı depremzede kardeşlerimize açarak, barınma ve öncelikli ihtiyaçların karşılanması için elimizden geleni yaptık. Bu deprem gösterdi ki olmaz diye bir şey yok. Biz en başından da belirttiğimiz gibi her anlamda bölgemizle birlikte toparlanmak ve daha güzel yarınlara kavuşmak için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Üst kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve yerel yönetimlerimizle birlikte deprem bölgesine yönelik yardım kampanyaları düzenledik, depremin en fazla etkilediği yerlerde ihtiyaçların karşılanması için çalışmalar yürüttük. . Gaziantep ve bölgemizdeki 11 ilimizde 13. GSO Mesleki Eğitim Merkezimizde kardeşlerimizi ağırladık.
Bu deprem gösterdi ki olmaz diye bir şey yok. Kelimelerle anlatılamayacak acılar yaşadık. İş dünyamız ile birlikte fabrikalarımızı depremzede kardeşlerimize açarak, barınma ve öncelikli ihtiyaçların karşılanması için elimizden geleni yaptık. Seneler, asırlar geçse de depremin ne zaman ve nerede olacağını bilmiyoruz. Doğru planlama ve güvenli yapılarla hem kendimizi hem gelecek nesillerimizi koruma altına almak hepimiz için görev, sorumluluk ve en başta bir zorunluluktur. . Bu süreçte tek yürek olup eşsiz bir dayanışma örneği gösteren aziz milletimize, canı pahasına gece gündüz demeden arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm kuruluşlara, sağlık ve güvenlik çalışanlarına, yardım kuruluşlarına, bölgemizin toparlanması için destek veren kamu kuruluşlarımıza, yanımızda olan herkese çok teşekkür ediyorum. Allah ülkemizi ve tüm insanlığı her türlü felaketten korusun inşallah” ifadelerine yer verdi. Biz en başından da belirttiğimiz gibi her anlamda bölgemizle birlikte toparlanmak ve daha güzel yarınlara kavuşmak için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz. Gaziantep bu süreçte hem yara alan hem yara saran kent oldu ve bizler de ilk günden itibaren sahadaydık. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, 6 Şubat depreminin yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin acılarını paylaşıyorum. Üst kuruluşumuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve yerel yönetimlerimizle birlikte deprem bölgesine yönelik yardım kampanyaları düzenledik, depremin en fazla etkilediği yerlerde ihtiyaçların karşılanması için çalışmalar yürüttük. AFAD Koordinasyon Merkezi koordinasyonunda tüm kurumlarımızla birlikte hareket ettik. Allah böylesi bir acıyı bir daha hiç kimseye yaşatmasın” ifadelerini kullandı. GSO Mesleki Eğitim Merkezimizde kardeşlerimizi ağırladık. 5 milyon insanımızı etkileyen bu büyük felakette her anlamda çok büyük yaralar aldık. Maalesef 50 binden fazla insanımızı kaybettik. İş dünyasından gelen talepler doğrultusunda Gaziantep Sanayi Odası olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak hedefiyle, firmalarımızla sektör bazında görüşmelerde bulunarak hazırlamış olduğumuz raporları ilgili Bakanlıklar, kurumlar ve üst kuruluşumuz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ileterek çözüme kavuşmasında etkin rol üstlendik. Gaziantep ve bölgemizdeki 11 ilimizde 13. Fabrikalarımızın yıkılması, makine parkurlarımızın zarar görmesi nedeniyle üretimin durduğu bir dönemde; sanayimiz, ticaretimiz, ihracatımız ve en başta hayati faaliyetlerin sürdürülebilmesi için istihdamımızın devamlılığı konusuna sanayiciler olarak öncelik verdik. “Depremin acısı halen yüreğimizde” diyen Adnan Ünverdi, “6 Şubat sabahı saat 04:17’de çok büyük bir felaket yaşadık. Bu doğrultuda, psikolojik, sosyal ve ekonomik anlamda felaketin yaralarını sarmak ve hasarını onarmak için elimizden geleni yapıyoruz.